mavi kurşun
  BALIK ÇEŞİTLERİ
 





LÜFER

Lüfer (Pomatomus saltatrix), Pomatomidae familyasından ekonomik değeri yüksek bir balık türü.

Vücutları uzun, sırt yüzgeçleri iki tane, kuyrukları çatallı, ağızları iri, dişleri sivri ve güçlüdür. Yan çizgi hemen hemen düz olup, pullarla örtülüdür. Yan çizgide pul sayısı 95-100 adettir. Sırt tarafı koyu mavi yeşilimtırak, alt tarafı gümüşî, yanları daha açık renk olan bu balıkların karnı parlak beyazdır. Keskin dişleri vardır. Uzunlukları 110 cm'ye, ağırlıkları 11,5 kg'ye ulaşabilir. Küçükten büyüğe doğru yaprak, çinekop, lüfer, kofana, sırtı kara olarak adlandırılabilir. Eylül sonu ekim başı gibi Karadeniz'de yumurtlayan balıklar İstanbul boğazından çıkmaya başlarlar.

 



İSKORPİT

Yaşamı aynı aileden olan Lipsos'un aynıdır. Farkları İskorpit'in Lipsos'a göre daha küçük olması (ortalama 20 - 30 cm.) ve renginin koyuluğudur. Eti oldukça lezzetlidir ancak dikenleri çok zehirli olduğundan yakalandığında dikkat edilmelidir.

Pişirme biçimi: Çorba, yahni, buğlama , pilaki, fleto tava

Dönem: yaz ayları, özellikle de ağustos.

Dikenleri vücuda değdiğinde, deride kızarıklık ve şişlik meydana getiren bir balık türüdür. Zehir etkisini bir kaç gün sürdürmektedir. Tedavi için amonyak kullanılabilir. Ayrıca halk arasında bu balığa "çarpan" denmektedir.

Kıyıdan yem ile tutulabilen, izmarit avcılarının bol bol karşılaştığı bir balık türüdür.


MERCAN

Vücut oval, dorsal
yüzgeçler yüksek, vücut pullarla kaplı, renk sırtta koyu, yanlarda açık pembe,karın beyaz, baş kısmı ve yüzgeçlerde hafif pembemsi lekeler vardır. Genel görünümü pembe renklidir. İyi gelişmiş gözler, kafanın sırt bölgesine yakın yerleşmiştir. Göğüs yüzgeci çok uzun olup, anüs seviyesinin ötesine geçer. Kuyruk yüzgecinin arka kenarları merkezde siyah, uçta beyaz renklidir

Derinliği 250 m. kadar olan suların taşlık, yosunluk bölgeleri üzerinde ve kaya aralarında yaşar. 91 cm boya, 7.7 kg ağırlığa ulaşabilmektedirler. Protogenetik hermafroditizm vardır. 2 - 4 yaşalarında cinsel olgunluğa erişirler, bu zamanki boyları yaklaşık 24 cm boya denk gelmektedir. Şubat - Nisan ayları arasında yumurtlarlar


EŞKİNA

Eşkina, yerli bir balık türüdür, göç etmez. Belirli bir bölgeyi sahiplenir ve yaşamı boyunca buradan ayrılmaz. Alnından çıkan 1-2 cm çapındaki taştan ötürü halk arasında taş balığı ve kaya levreği olarak da bilinir. Endüstriyel avcılığı yapılamadıgı için balık lokantalarında levrekten sonra gelen balıktır. Avcılıgı yıl boyunca devam eder. Türkiye'de avı yasayla sınırlanmıştır. Ancak Tarım ve Köyişleri Bakanlığının yayınlamış olduğu 31/2 no. lu sirküler ile 2007 yılından itibaren avcılığı serbest bırakılmıştır. Şu gün yürülülükte olan Amatör (Sportif) Amaçlı Su Ürünleri Avcılığını Düzenleyen 1/2 Numaralı Tebliğ uyarınca Eşkina balığı "diğer türler" sınıfında belirtilmiş ve avının toplam limiti 5 kg olarak belirlenmiştir.





ÇUPRA

Çipura balığı (Sparus aurata), Sparidae familyasına ait, antik çağdan beri sevilerek tüketilen bir Akdeniz balığı.

Akdeniz ve Ege denizinde yaygındır ama Marmara denizinde seyrek rastlanır. Boyları ortalama 25–35 cm. ağırlıkları 0,5–3 kg'yi bulur. 60 cm. ve 6 kg. olanlarıda seyrek olarak görülebilir. Kuvvetli çenesiyle küçük kabukluları, balıkları ve diğer hayvanları kolayca yiyen etçil bir balıktır. Yaz aylarında sığlarda, kış aylarında da 30–40 m. derinliklerde yaşar. İki yaşın üzerindekiler daha da derinlere iner. Üreme zamanları Ekim – Aralık aylarında olur ve 100–150.000 yumurta dökerler. Eti az kılçıklı, sert, beyaz ve çok lezzetlidir. IZgarada pişirilmesi tercih edilir. Ayrıca üretim kültürüne uygunluğu nedeniyle ekonomik değeri çok yüksektir. Çipura balığı günümüzde Türkiye'de, Yunanistan'da, İsrail'de ve İspanya'da başarılı olarak üretilir. ama yillar boyunca yapilan kontrolsuz avlanmalar sonucu denizlerde sayisi cok azalmis ancak balik ciftliklerinde yetistirilmektedir , balik ciftliklerinde yetistirilen baliklarin boyutu hem daha kucuk hem de eti daha az lezzetlidir.

KALKAN


Kalkan balığı (Psetta maxima), Scophthalmidae familyasına ait, gözleri vücudunun sol tarafında bulunan, ve sağ tarafı ile denizin tabanında yatan bir yassı balık türü.

Atlas Okyanusunun doğusunda kıyı yakınlarında, Akdenizde, Ege denizinde, Marmara denizinde ve Karadenizde, 20 ila 70 metre derinlikte yaşar. Denizin dibinde yaşıyan küçük balıklar, yengeçler ve diğer küçük deniz hayvanları ile beslenir. Nerdeyse tamamen yusyuvarlak olan bu pulsuz ve tüketicilerin sevdiği balık türü ortalama 50 ila 70 cm boyuna ulaşır. Boyu bir metreye ve ağırlığı 20 kiloya varmış olanları çok nadir tutulur.

Dişileri ilkbahar ve yaz boyunca, denizin 10-40 metre derinliğinde, kendi büyüklüğüne göre 10 milyon ila 15 milyon yumurta döker. Erkek balık bunları dölledikten 7-9 gün sonra bu yumurtalardan mekik şekilinde vücutları olan yavrular çıkar. Bu yavrular 8-10 cm boya ulaşana kadar ve metamorfozları başlayana kadar sığ sularda plankton ile beslenerek yaşarlar. Ancak sağ gözleri kafalarının sol tarafına doğru kaymaya başlayınca, ve yassılaşmaya başladıkları zaman derin sulara göç ederler. 5 yıl sonra kendileride çiftleşip üreyebilirler.





TURNA





Turna balığı, Esocidae familyasını oluşturan etçil balık
türlerinin ortak adı. Hepside Esox cinsine aittir. Füze şeklinde ama yan tarafları düz olan bir vücutları ve içeriye dönük "köpek dişleri" ile dolu olan uzun, ördek gagasını andıran bir ağızları vardır. Sırt ve anal yüzgeçleri vucutlarının çok arka kısmında kalır. Genç yaşlardakiler yeşil, olgun yaşlara ulaşanların ise sarımsı kahverengi renkleri vardır.


Turna balıkları
Avrupa, Kuzey Amerika ve kısmen Asya'da bulunur. Bol su bitkileri bulunan ama temiz sularda yaşamayı tercih eder. Türkiye'nin özellikle kuzeyinde ve büyük ırmakların İç Anadolu'ya düşen kesimlerinde ve iç Anadolu'da da bulunur. Kuzey turna balığı (Esox lucius) 1,5 metre uzunluğa ve 35-40 kilo ağırlığa kadar varabilir, ama bu büyüklüktekilere rastlamak nadirdir. Bir metreyi geçenleri çok seyrek tutulur. Hele 1,3 metreye varan tutulursa bu mucize sayılır. Turna balıkları her şeyden önce, oltada savaşmalarından ve enerjilerinden dolayı sevilirler. Oltaya takılmış bir turna balığı kurtulmak için her şeyi dener, ve bu mücadele esnasında sudan dışarıya taklalar da atar ve balıkçıyı heycanlandırır.


SİNARİT






Ege bölgesinde en sık rastlanan balıklardan biridir, dünyaca bilinen adı Dentex dentex dir. Uzaktan bakıldığında görünüşü aynen çipurayı andırır.. zaten sparidae familyasından olmasıda bunun en iyi ispatıdır. Balığın yanakları bronz ve sarı olup göz hizasının bitiminde siyah bir çizgi vardır, yan bölgesi mavimsidir ve karnına doğru kirli beyaza kadar uzanır.. balığın üstü pullarla kaplıdır. Sinaritin gözleri normal iriliktedir, kafası, ağzı iri ve dudakları kalındır. Balığının sırt yüzgecinin ilk iki dikeni çok kısadır, üçünçü ve dördüncü dikenler diğer dikenlere göre daha uzun olup, ondan sonraki devam eden dikenler normal uzunluktadır ve kuyruğuna kadar ulaşmamaktadır, uzun sırt dikenlerinin bitiminde kara bir leke bulunur. Sinarit balığının ağırlığı normal şartlarda 13 - 14 kiloya kadar ulaşmaktadır, boyları ise 30 - 100 cm arası uzar. Resimde gördüğünüz sinariti aramıza izmirden katılan ve zıpkın ile avcılıkta kendini geliştirmiş olan Erkin arkadaşımız vurdu, buna benzer birkaç resimi daha bize göndermiş resim galerisinde bakabilirsiniz, resimleri bizimle paylaştığı için kendisine tekrar teşekkür ediyoruz.






SARDALYA

Vücut yuvarlak, yanlardan hafif basık,
solungaç kapakları dalgalı görümündedir. Vücudun yanlarında ve sırta yakın bölgelerde siyah noktalar bulunur. Vücut üst tarafta yeşilimsi, yanlarda gümüşi beyazdır. Vücut hemen dökülebilen pullarla kaplıdır. Solungaç kapakçıklarının kiremitvari dalgalı gümüşlü olması ve vücudunun yanlarında sıra halinde siyah noktaların bulunması karakteristik özelliğidir. 10-25 cm arasında boyları değişmektedir





KEFAL


Vücutları uzamış olup, yandan az basıktır. Ağız terminal olup büyüktür. Dişleri ise ya hiç yoktur ya da çok küçüktür. Bazı türlerde yağlı göz kapağı çok iyi gelişmiştir. Vücut başa kadar uzanan iri, genellikle sikloid pullarla örtülüdür. Yan çizgi bulunmaz. Kaideleri birbirinden oldukça uzak iki dorsal yüzgeci vardır. Birinci dorsal yüzgeci kısadır ve 1-5 kuvvetli diken ışınla desteklenmiştir. İkinci dorsal yüzgeç daha uzundur. Işınları ilk ikitanesi diken ışın , diğerleri ise yumuşak ışınlıdır. Pektoral yüzgeçler solungaç kapaklarının hemen arkasındadır ve oldukça yükseye yerleşmiştir.

İSTAVRİT


Birbirine çok benzeyen bu balıkların vücudu yanlardan biraz basık ve iğ biçimindedir. Ağzı öne doğru uzayabilme yeteneğinde, dişleri ince, gözleri iri, kuyruğu derin çatallıdır. Birinci sırt yüzgeci kısa ve ikinci sırt yüzgecinden yüksektir. İkinci sırt yüzgeci ve anüs yüzgeci kuyruğa doğru alçalarak uzar. Alt bölümü gümüş renginde, sırtı lacivert ya da yeşilimsidir.

Gövdesinin orta bölümünde bir kıvrım yapan ve kalkan pul denen iri pulların örttüğü yanal çizgisi çok belirgindir. Sırt yüzgecine koşut uzanan ve yanal çizgi ile aynı işlevi gören yalancı yanal çizgi yalnız bu cins üyelerinde görülür. Yalancı yanal çizgi aynı zamanda istavrit türlerinin kolayca ayırt edilmesine de yarar.

İstavritlerin yavruları yaygın olarak kıraça adıyla tanınır.

LEVREK




Levrek, Moronidae familyasını oluşturan ılık ve soğuk denizlerde yaşayan
balık türleri.Vücudu füze şeklinde ve derisi iri pullarla örtülü, sırtı kurşuni, karnı gümüşi renktedir. Küçük siyah benekli olduğundan alabalığı andırır. Genç levreklerin sırtları siyah benekli, erginlerin sırtları ise beneksiz veya koyu renktedir. Dillerinin üzerinde de dişleri vardır. Boyları 40-100 cm arasında değişir. Genellikle ağırlıkları 8-10 kg’dır.15 kg'a kadar çıktığı görülmüştür.

Eti yağsız ve çok lezzetlidir. Taze olarak yenir. Türkiye kıyılarında Karadeniz, Marmara ve Akdeniz’de bulunur. Her mevsimde, genellikle de mayıs ortalarından ekim sonuna kadar avlanır. Ağustos ve ekim ayları sırasında ırmak ağızlarında üremeye başladıklarında sürüler halinde toplanırlar. Akdeniz’de mayıs-ağustos ayları arasında ürerler.

ORFOZ


Vücut yandan yassı ve ovaldir. Baş ve ağız büyüktür. Deri kalın olup ufak pullarla kaplıdır. 1'inci sırt yüzgeci daha yüksek olup, 2'nci sırt yüzgeci ile birleşmiştir. Kafa, sırt ve yanlarında canlı iken görülen, ölünce kaybolan yeşilimsi, sarı lekeler ve dikey bantlar bulunur. alt tarafı daha açık renklidir. Solungaç kapakları açık ve dikenlidir. Kuyruk yüzgeci yuvarlaktır.

Orfoz hermafrodit olup, cinsel olgunluğa eriştiği zaman dişi cinsiyet organlarına sahiptir. Hayatının belirli bir dönemini dişi olarak geçirdikten sonra 18. yaşına geldiğinde dişi cinsiyet organları kaybolarak yerine erkek cinsiyet organları gelişir ve hayatının geri kalanını erkek olarak yaşar.

Derinliği 100 m. kadar olan suların kaya aralarında yaşar.Büyüklüğü ortalama 60 cm'dir, maksimum 140 cm olur. Ortalama ağrlığı 15 kg. civarındadır, maksimum 60 kg olur.Yaşadığı her yılda bir kilo alır ve 60 yıl yaşar.

BARBUN

Barbunya (Mullus barbatus), Mullidae familyasından bir balık türü. Vücut yanlardan basık, oval şekilde baş irice yandan görünüşü buruna doğru yuvarlak, alnı dikey, yüzgeçleri sarı, vücudu pembe-kırmızı, baş, vücut büyük, kolayca dökülebilen pullarla kaplı, alt çenenin altında uzunca iki bıyığı vardır. Alt çenede diş yoktur. Yan çizgisi aralıksız ve düzdür. Dorsal yüzgeç renksiz veya düz renklidir.

Barbunya balığı Tekir balığından burnunun hemen dik oluşu, ağzın göz hizasına ulaşması, göz çukuru altında üç adet pul bulunması, vücudunun yanları, ilk sırt yüzgecinin bantsız oluşu ile ayrılır.

Barbunya sıcak ve ılık denizlerin kıyıya yakın olan kumlu ve çamurlu diplerinde, az olmakla beraber kayalık yerlerde yaşar. Genelde 17 ila 20 cm arasında olup nadiren 40 cm’ye kadar çıkar. Ortalama ağrlığı 50-75 gram civarında dır.

 
  Bugün 1 ziyaretçikişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol